Taşları topla oyun alanını kapla

O sırada Hoca’yı gören komşusu: Ben Allah’ın rahmetinden kaçmıyorum; Allah’ın rahmetini çiğnememek için koşuyorum… Hoca bir gün pazara gitmek için eşeğiyle yola koyulur. Köy meydanından geçerken eşek yolda bir fare görür, huysuzlanır. Bir oraya bir buraya zıplarken Hoca’yı sırtından atıverir. Hoca yerde kalakalır. Etrafına toplanan çocuklar hep bir ağızdan: Hoca bir sağına bakar, bir soluna bakar: İÇİNDE GİTME DE… — Hocam, biliyorsun hepimiz bir gün öleceğiz. Ancak benim aklıma takılan bir soru var; acaba cenazenin namazı kılındıktan sonra tabutun neresinde gitmek gerek? diye sormuş. — Tabutun içinde gitme de neresinden gidersen git… Nasrettin Hoca’nın komşuları Hoca’yı sıkıştırmak için: Hoca şöyle bir düşündükten sonra durduğu yeri göstererek: Bunun üzerine komşular gülüşerek; Hoca, hiçbir şey olmamışçasına komşularına; Nasrettin Hoca bir köye gittiğinde halk, Hoca’yı imtihan etmek ister: Hoca şöyle bir arkasına yaslanır, sonra da sakalını sıvazlar: KİME İNANACAKSIN? — Hocam, benim eşek hastalandı. Tarlada az işim var. İki saatliğine senin eşeği alabilir miyim? — Eşek burada değil be komşum, kusura bakma, der. — Ayıp değil mi Hocam. Niye yalan söylüyorsun? — Be adam! Bana mı inanacaksın eşeğe mi. Hoca, değirmende başkasının çuvalından kendi çuvalına un aktarırken, değirmenci görür. Hoca’ya: — Aptalın biriyim, ne yaptığımı biliyor muyum ki! — E, o kadar da aptal değilim! Hoca ile Timur bir gün hamamda yıkanırken Timur sorar: — Hoca İnsaf, sadece şu üstümdeki peştamal elli akçe eder, der. — Ben de zaten onun değerini söyledim! Yolda yürürken adamın biri şaka olsun diye Hocanın ensesine bir tokat atar. Hoca çok sinirlenir. Cezayir topla Türk'ün düşmanı.